15 Şubat 2011 Salı

Ortadoğu'da Yalnız Petrol Görmek

Başbakan Erdoğan, partisinin bugünkü grup toplantısında bir savunmada, bir ataktaydı. Gene her zamanki "ben ne yaptım şimdi?" diyen mağdur siyasetini yapmaktan geri durmadı, seçim sürecinde de genel politikasının bu olacağını da son günlerdeki tavrıyla gösterdi. Daha önce fazlasıyla işe yarayan bu politika bu defa da işe yarar mı, bilemiyoruz tabi. Ne de olsa ülkemiz göz göre göre gelen her şeye "şeriatın kestiği parmak" muamelesi yapmaya da alıştı.

Erdoğan yargıdan, muhalefetin sastükoculuğundan, sadaka edebiyatından, çok başarılı, ilham veren sıfır sorun politikasından ve sosyal devlet olgusundan bahsetti, Bahçeli'yi kendi matematiğiyle vurdu, ve tabi ki herkese laf yetiştirirken İsrail ve Mısır'ı da ihmal etmedi.

"Ordadoğuda sadece petrol görenler yanılgı içindedir" diyor başbakan. Asıl kendisi yanılgı içindedir. Ortadoğuda eğitimsiz ve din kisvesi altında uyutulmuş kitleler görüyorlar. Komünizm tehdidi ortadan kalktığından beri müslümanlığı terörle bağdaştırıp, Ortadoğuda harika bir bireysel-kitlesel silah pazarı yaratıyorlar. Batı yalnız petrol görmüyor, petrolden daha uzun süre nimetlerinden yararlanmak üzere her gün geliştirdiği silahları için devamlı müşteriler görüyor.

Henüz yaz sonunda ağzımız iki karış açılmadı mı Suudi Arabistan'ın 60 milyar dolarlık silah alımını okuduğumuzda? İran'ın nükleer silahlanmasını durdurmak hangi batı ülkesinin işine geliyor ki? İran silahlanırsa, komşularının veya batıdaki düşmanlarının DAHA fazla silahlanması gerekmeyecek mi? Tabi ki olay sadece İran'la sınırlı değil. Her ülkenin silahlanma politikası hakkında yazmanın uyku getirmekten başka anlamı da olmayacak. Özetle, Ortadoğuda yalnız petrol görmek için ancak Amerikan mandacılığını benimsemiş bir başbakan olmak gerekir.

Aslında sahip oldukları rezervlerin yakında tükeneceğini, bu yüzden, sahip olduklarının birkaç mislini deklare ederek batıya "bize muhtaçsınız" edebiyatı yaptıklarını  öğrenmemizle, sivil itaatsizlik hareketlerinin art arda gelmesi ne kadar tesadüftür bilmem. Kaldı ki ben bunca yıl petrolden dolayı Ortadoğuya akan paranın Ortadoğuda kalması fikrine bu kadar naifçe inanan bir başbakanımızın olmasından rahatsızlık duymadığımı söyleyemem. Ama hayır, başbakanımız aslında o kadar naif değil, halkımız naif. Geçen hafta bunu (halkın inanma potansiyelini) dile getiren bir tiyatrocuya "terbiyesiz, ahlaksız, ahmak" şeklinde bağıran bir Taraf köşe yazarı, kendini bu konuda şerefli addetmişti.

Ben şerefsiz olmayı, naif olmaya tercih ederim. Yeter ki yanılgı içinde olanlardan olmayayım.

2 yorum:

  1. tamam da yukarıda kendiniz yazmadınız mı "Ordadoğuda sadece petrol görenler yanılgı içindedir" demiş diye başbakan? o sözü eleştirip aynı tezi destekliyor fakat başbakanı eleştiriyorsunuz :s daha doğrusu neyi eleştiriyorsunuz?

    Mısır ve Tunus'un sosyal yada ekonomik durumu'nu nerden biliyorsunuz? bulundunuz mu yoksa araştırdınız mı? eğer ki elinizde rakamlar var ise ortadoğu ülkeleri arasından Türkiye'nin silahlanma politikası hakkında da aydınlatırsanız ben uykum hiç gelmeden okurum. Tezinizden yola çıkarak acaba ülkelerin silahlı kuvvetleri de ellerindeki silah stoklarını eritip yeni ihaleler, daha çok para daha çok rant için ülkeler içinde radikal odaklar yaratıp finanse ediyor olabilir ve 30 yıl süren iç savaşları körükleyip kana ekmek banıyor olabilirler mi?

    dağınık sorular olabilir ama ben siyasetten anlamam onun için de haddimi bilir sadece sorar, öğrenirim. sizden de birşeyler öğrenip siyasetten anlarsam ilerde böyle şeyler karalayabilirim naçizane..

    YanıtlaSil
  2. http://www.psr.org/nuclear-weapons/blog/

    http://blog.peaceactionwest.org/2010/02/02/2011-budget-analysis-of-the-10-increase-in-nuclear-weapons-funding/

    http://www.nti.org/e_research/official_docs/inventory/pdfs/anwfz.pdf

    şu an aklıma ilk gelen bakındığım linkler. tabi ben, bu tarz haberleri okurken birinin "bana tam rakam ver" diyeceğini tahmin etmediğim için linkleri bir kenra kopyalamadım. linkler içerisinde çok dolaştım, size de ülkeler üzerine farklı bloglarda gezinmenizi öneririm.

    başbakan konusunda da, bugünkü grup toplantısı konuşmasını izlemenizi ya da okumanızı tavsiye edeceğim. o zaman eminim aynı tez derken benim neyi savunduğumu, kendisinin neyi savunduğunu anlayacaksınız.

    YanıtlaSil